Daha bebeklik çağından itibaren çocuğunuzun eğitimini ve gelişimini düşünüyor, bu mevzuda kendinize bir şeyler katmak istiyorsanız hoş geldiniz.
Çocuğunuzun kişiliğini 7 yaşına kadar belirleyen, ona bambaşka bir yaşam vadeden Waldorf Eğitim Yaklaşımı’na yakından bakıyoruz.
Günümüzde pek oldukça yeni anne ve babanın çocuklarına ilişkin ortak bir kaygısı var: Eğitim. Onların geleceğini fazlası ile önemsiyor, eğitimleri ve bireysel gelişimleri mevzusunda kafa patlatıyoruz. Evlatlarımızın geleceği için hemen hemen bebeklik çağlarındayken eğitim yaklaşımı belirlemek, ilkin idrak etmek ve sonrasında uygulamak büyük ehemmiyet taşıyor.
Bu yazımızla beraber yeni anne ve babaların çocuklarına ilişkin tüm merak ve endişelerini ortadan kaldıracağımız Baba Tavsiyesi yazı dizisine başlıyoruz. Ele alacağımız ilk mevzu ise eğitim. Bu bağlamda Almanya’da ortaya çıkan Waldorf eğitim yaklaşımına yakından bakacağız. Hazırsanız, başlamış olalım.
Çocuğunuzun 7 yaşına kadar oldukca şey kazanmasını elde eden, seviye ve bilimin temel alındığı bir eğitim yaklaşımı: Waldorf
Waldorf Eğitim yaklaşımı, Avusturyalı felsefeci Rudolf Steiner’ın kurucusu olduğu Antropozofi ilkeleriyle birleştirdiği bir eğitim yaklaşımıdır. Kendisinin 1919 senesinde Almanya’nın Stuttgart şehrinde kurmuş olduğu Waldorf Okulu ile uygulamaya başlanan Waldorf eğitim yaklaşımı; seviye, bilim ve ezoterizmi içselleştirmiştir.
Bir ihtimal oldukca dip bir informasyon olacak sadece mühim: Bilginin yalnızca o konudaki yeterli insanlarla paylaşılması üstüne kurulan ezoterik akım, 1919 senesinde esasen Almanya’da yükselen bir anlayıştı. İşte Waldorf Eğitim Yaklaşımı/Modeli bu şekilde ortaya çıktı. Bilgelik anahtarının yalnız insanoğlunun kendisinde bulunduğunu korumak için çaba sarfeden felsefi akım Antropozofi’yi temel alan Waldorf Eğitim Yaklaşımı, çocuğunuzun kişiliği için ilk 7 senenin büyük ehemmiyet arz ettiğini savunur.
Anne ve babalar için rehber niteliği taşıyan Waldorf Eğitim Yaklaşımı’nın temel kuralları:
- Çocuklar yarış aracı değildir
- Doğayla iç içe olun
- Onlara oyun oynamayı öğretin
- Masal anlatıcısı olun
- Günlük rutinler
- Sanat, sanat, sanat
Çocuklar yarış aracı değil, bireydir
Waldorf’ın en temel kurallarından biri, çocuklarınızı asla başka çocuklarla yarıştırmamanızdır. Eğer bu şekilde yapmış olursanız evladınız, karşılaştırdığınız öteki insanlara dönüşmeye adım atar. Bu yüzden Felsefeci Rudolf Steiner, evlatları birer “öğretmenlik kitabı” olarak tanımlamıştır. Doğrusu bir evladı idrak etmek, anlamlandırmak yalnız eğitimden görevli öğretmenlerin değil, anası ve babası dahil her insanın yapması ihtiyaç duyulan bir davranıştır.
Her çocuğun fert olarak gereksinimleri farklıdır ve her çocuk, değişik gereksinimler üstünden evrilirler. Evlatları fert olarak teker teker incelemek ve öğrenmek gereklidir. Bu yüzden de Waldorf Yaklaşımı‘nda ufaklıklara fert oldukları hatırlatılmalıdır.
Doğayla iç içe olun
Tabiat ile sık sık bağ kuran çocuklar; daha iyi bireylere dönüşür, dünyaya ve yaşama karşı saygılı bireyler olurlar. Doğayı anlayan çocuk, ilerleyen yaşantısında daha iyi bir cemiyet için uğraşır. Waldorf Yaklaşımı doğayla iç içe geçecek, bir ağacı sevecek, böceklerden korkmadan onları gözlemleyerek, her çiçeğin kokusunu bilen; özetlemek gerekirse doğayı tanıyan bireyler yetiştirme gayesi güder.
Onlara gerçek oyuncaklarla oyun oynamayı öğretin
Örnek vermek gerekirse Waldorf Yaklaşımı‘na uygun oyuncaklarının yüzü yada kolları yoktur. Bu ifadesizlik kulağa ilk etapta eğreti gelse de çocuklar, ifadesiz oyuncaklar için bu tarz şeyleri zihinde ifadeleri canlandırırlar, bu da onların yaratıcılığın tetikler.
Naturel ve ifadesiz oyuncaklar, çocuğun yaratıcılığını geliştirmekle birlikte, çocuğa herhangi bir duygu dayatmasında bulunamazlar. Eğer bir çocuksanız devamlı gülen bir bebeğin ifadesini ağlamakla değiştiremez, ağlamak ile sonuçlanan üzüntü duygusunu öğrenmekte zorlanırsnız. Duygusal olarak evladınız, oyuncağın iyi mi davranmasını istiyorsa öyleki olmalıdır.
Waldorf oyuncakları mukavvalar, kozalaklar, deniz kabukları, kağıt parçası, ağaç dalları vb. doğada bulunan herşey olabilir. Çocuğunuzu endüstriyel oyuncaklardan uzak tutup bunun yerine, tabiat ile bütünleştirip sizde hayal enerjisini desteklemelisiniz.
İyi bir masal anlatıcısı olun
“Bir çocuğun akıllı olmasını istiyorsanız ona masal anlatın, dahi olmasını istiyorsanız daha oldukca masal anlatın.”
Waldorf Yaklaşımı’na göre ufaklıklara masal anlatarak onların zeka gelişimine katkıda bulunmak oldukca mühim. Çocuk dinlediği masallar yardımıyla hayal etmeyi ve betimlemeleri canlandırmayı öğrenecek. Öykü okumak çocuk için bir yerden referans almak anlamına geliyor, sadece öykü anlatmak ve anlatılan hikayeden çıkarımlarda bulunmak çocuğun hayal enerjisini inanılmaz geliştiriyor.
Çocuğunuzla beraber günlük rutinleriniz olsun
Çocuğunuzla kesinlikle günlük rutinleriniz olmalı. Mesela sabah kalktığında aynı şarkıları söylemek, öğlen yiyecek saatleri, ailecek geçirilen zamanlar çocuğun itimat duygusunu arttıran etkinlikler olarak görünüyor.
Dünyanın dönüşünü, ayları, mevsimleri, meyve sebze zamanlarını anlatmak bile çocuğun doğayı, dünyayı ve evreni anlamasında büyük ehemmiyet arz ediyor.
Sanat Sanat Sanat
Waldorf Yaklaşımı’nda en büyük yeri “sanat” kaplıyor. Bir evladı sanata yönlendirmek ve onun sanatçı kişiliğini ortaya çıkarmak oldukça mühim. Waldorf Yaklaşımı’na göre bir çocuk kesinlikle bir enstrüman çalmayı öğrenmeli ve bir sanat dalıyla daha ilgilenmeli. Sanat, bu yaklaşıma göre çocuğun kendini dışa vurumu ve duygularını ifade etmesi için en mühim unsurlardan biri.
Türkiye’de Waldorf Eğitim Yaklaşımı veren kurumları iyi araştırın
Türkiye’de enteresan bir halde “rahat, mütevazı” olarak nitelendirdiğimiz naturel oyuncakların tutarları oldukça pahalı. Waldorf Yaklaşımı verebileceğiniz oyuncakların fiyatlarından şikayetçiyseniz evde kendiniz yapmayı da deneyebilirsiniz.
Bununla birlikte Waldorf eğitimi verdiğini iddia eden birçok kurum var, gene bu kurumları oldukca iyi araştırmanızı öneriyoruz. Keza Waldorf eğitimi mevzusunda tecrübeli olmayan kişilerle çalıştıklarını görebilirsiniz.
0 Yorumlar