Ulu kökleri yeraltında, başları yıldızlarda Ata yurdudur Kızıllar. Derinlerde kök, gökyüzünde daldır kızıllar. Dışarıda soğuk, içeride sımsıcak bir ocak başı Kızıllar. Zeki ve çalışkan kadınların, yüreği pek erkeklerin harmanıdır. Kapalı kutu kalmış yüzlerce yıl. Bu yüzden bilinen kalıplara pek sığmaz taştan bir kaledir Kızıllar. O kadar ki, adı komünizmi çağrıştırıyor diye Taşkale’ye çevrilmiş, Kızıl başlık, Kızıl kuşak giyen insanların kadım yurdudur Kızıllar.
11,- 13 Yılları arasında, Anadolu’ya öncü Türk boyları gelmektedir. Bu hayretlerin yarattığı baskı, kargaşa, hem yerleşik halkla, hemde yeni gelenleri yerleşim çatışmalar çıkmakta, zaman, zamanda kanlı çatışmalar dönüşmektedir. Kızılların sözlü kültüründe anlatılan kuruluş efsanesinin bir bölümde, ki “kaç kaç zamanı” deniyor, kadın ve erkek çocuklardan, besbelliki yakın akrabalardan 8-10 ailelik boy, bütün yaşamsal kaynakları olan hayvanları ile birlikte, büyük bir olasılıkla da kanlı bir çatışmadan kaçmaktadır. Kırk civarında insanında oluşan bir gurup, kendilerini izleyen düşmanından kurtula bilmek için, kar kış demeden yol almış ve orta toroslarda Bolkar dağlarının arka yüzüne geçmişlerdir. Kaçarken o kadar titiz davranmışlar ki, arkalarında bıraktıkları izleri tek tek silerek düşmanların takibinden kurtulmuşlardır. Aslında bundan kovalamacanın çok kıyıcı bir sürek avına dönüştüğü anlaşılmaktadır. Tipiye yakalanmışlardır ve karda bıraktıkları izleri anlaşılmaz kılmak için hepsi aynı izlere basarak yürümüş, sonuncu da çarığını ters giyerek yalnızca bir izi olduğu ve gidilen yolunda geliş yönü olduğunu sanılsın istemişler. Bu öyküye dayanan kurnazlıklarını anlatmak için çevredeki “kırkı bir izden yürüyen ve kırkıncısı çarığını ters giyenler” benzetmesi yapılır.
Belli ki, bu küçük klan, doğu Akdeniz’de, Adana, Mersin, Tarsus, Erdemli hattında, sahiller ile Toros yaylarında yaşayan konar-göçerlerden kopmuş bir grup. Kendilerine sığınacak, saklanacak ve korunacak bir yer aramaktadırlar. Mevsim kıştır ve soğuk, kar tipi ve arazı koşulları, el değmemiş ardıç ormanları nedeni ile ilerlemek zordur. Bolkar dağlarının en ucundaki Avdan dağının yaklaşık kuş uçuşu on onbeş kilometre kadar kuzeyine ulaşabilmişlerdir ve derin ormanlık bir vadinin içine inmişlerdir.
Taşkale Köyü Uygudan Görünüm
 
			 
			 
 
0 Yorumlar