Sadece meydana getirilen yeni araştırmalara göre bu durumun yaşlılarda aşırıya kaçması ile bunama içinde bir bağlantı olabileceğini gösteriyor.
Uykusuz geçen bir geceyi telafi etmeniz ve uyku saatiniz gelene kadar uyanık kalmanız için doktorlar genel anlamda gün ortasında ‘kestirmenizi’, doğrusu enerjinizi korumanız adına gün içinde kısa süreli uyuklamanızı tavsiye eder. Sadece görünen o ki bu kestirmeler, yaşlı bireyler için pek de iyiye işaret değil.
Uyuklamanın yetişkinlerde bilişi iyi mi etkilediğine dair meydana getirilen araştırmalar oldukça karışık sonuçlara haiz. Daha genç yetişkinler üstünde meydana getirilen bazı araştırmalar, kestirmenin biliş için yararlı bulunduğunu öne sürerken, daha yaşlı yetişkinler üstünde meydana getirilen araştırmalar bunun bilişsel bozulma ile bağlantılı olabileceğini öne sürüyor. Elde edilmiş kimi sonuçlara göreyse gün içinde uyuklamak yaşlılar için demansın, doğrusu bunamanın erken bir emaresi olabilir.
Gün içinde aşırı uyuklama, bilişsel gerilemenin erken bir habercisi olabilir

Yaşlı erişkinlerde hafifçe ila orta dereceli Alzheimer hastalığının ve öteki bunama türlerinin malum semptomları olan uyku bozukluğu ve gündüz kestirme, çoğu zaman hastalık ilerledikçe daha aşırı hale gelir. Bunun sonucunda ise hastaların uykuya dalma olasılıkları giderek azalırken, gece uyanma ve gün süresince uykulu hissetme olasılıkları da giderek yükselir.
Yaşlı erişkin bireylerde uyku ve nörodejenerasyon üstüne çalışan bir epidemiyolog olan Yue Leng ve ekibi, kestirme alışkanlıklarındaki değişikliklerin öteki bilişsel gerileme emarelerini ön plana çıkarıp çıkarmadığını öğrenmek ve gündüz uyuklaması ile bunama arasındaki bağlantıyı idrak etmek adına averaj yaşı 81 olan 1.401 yetişkinden oluşan bir grubu inceledi. Meydana getirilen araştırmalarda kestirmenin yaşın artmasıyla doğru orantılı bir halde arttığı, gün içinde aşırı uyumanın bilişsel gerilemenin bir habercisi olabileceği tespit edildi.
14 yıl süresince hareketlerini takip eden saat benzeri bir aygıt takan iştirakçilerin uzun soluklu hareketsizliklerinin kestirme olarak yorumlandığı araştırmanın başlangıcında, iştirakçilerin ortalama yüzde 75’inde herhangi bir bilişsel bozukluk bulunmuyordu. Geriye kalan iştirakçilerin yüzde 4’ünde Alzheimer, yüzde 20’sinde ise demansın sık bir öncüsü olan hafifçe bilişsek bozukluk vardı.

Araştırmanın devam etmiş olduğu seneler süresince tüm katılımcılar içinde günlük uyuklama miktarı giderek artarken, çalışmanın sonuna kadar Alzheimer’ı başlamış olan katılımcılar ile başlamayanların şekerleme alışkanlıkları içinde bazı farklılıklar olması dikkat çekti. Buna gore bilişsel bozukluk geliştirmeyen katılımcılar, yılda averaj 11 fazladan dakika şekerleme süresine sahipken, bu oran, hafifçe bir bilişsel bozukluk teşhisinden sonrasında iki katına çıkarak yılda 25 fazladan dakikaya; Alzheimer teşhisinden sonrasında ise üç katına çıkarak yılda 68 fazladan dakikaya terfi etti.
Netice olarak, günde minimum bir yada bir saatten fazla kestiren yaşlı yetişkinlerin Alzheimer olma riskinin, her gün kestirmeyen yada günde bir saatten azca kestirenlere gore yüzde 40 daha yüksek olduğu sonucuna ulaşıldı. Günlük aktiviteler, hastalıklar ve alınan ilaçlar benzer biçimde faktörler incelendiğinde bile elde edilmiş bulgularda herhangi bir değişim olmadı.
Uyanık kalmayı destekleyen nöronların sayısı, Alzheimer hastalarının beyninde daha azca

Öte taraftan Kaliforniya Üniversitesi’nden bir emek harcama, daha uzun şekerlemelerin yalnız belli bir noktaya kadar yaşlanmanın düzgüsel bir parçası bulunduğunu ortaya koyuyor ve bunama hastalarının niçin daha sık ve daha uzun kestirdiğini açıklamak adına potansiyel bir mekanizma sunuyor.
Alzheimer hastalığı olan kişilerin ölüm sonrası beyinlerinin, bilişsel bozukluğu olmayan kişilerin beyinleriyle karşılaştırılması sonucunda Alzheimer hastalarının beyinlerinin üç bölgesinde uyanıklığı destekleyen daha azca nörona haiz olduğu tespit edildi. Bu nöronal değişikliklerin ise, sıhhatli nöronları stabilize etmeye destek olan proteinin nöronlar arasındaki iletişimi engellemiş olan kümeler oluşturduğu, Alzheimer’ın bir özelliği olan tau proteinleriyle bağlantılı olduğu ortaya çıktı.
Bu da demek oluyor ki her ne kadar emek harcama, gündüz uykularının artmasının bilişsel gerilemeye niçin olduğuna dair kati bir kanıt sunmasa da, uzun soluklu şekerlemelerin hızlandırılmış yaşlanma için potansiyel bir sinyal olduğuna işaret ediyor. Gündüz uykusunun takip edilmesinin bilişsel gerilemeyi tespit etmeye destek olup olmayacağının belirlenmesi içinse daha çok araştırmaya gereksinim duyuluyor.
 
 
0 Yorumlar