ABD ve İtalya’daki bilim adamları daha oldukca jeofizikte uzak idrak etme için kullanılan bir tekniği Ortaçağ’dan kalma sanat eserlerine uyguladı ve oldukca şaşırtıcı sonuçlar aldı. 15.yüzyıldan kalma bir el yazması eserin bir yaprağının yakın kızılötesi hiperspektral görüntülemesi, sanatçı tarafınca kullanılan pigment bağlayıcılarının bir haritasını ortaya çıkardı. Teknik yalnızca koruma uzmanlarına, tabloları geri kazanma ve kararlılaştırma için stratejileri daha iyi planlama fırsatı sunmayacak, ek olarak, sanat tarihçilerine bireysel olarak sanatçılar tarafınca tercih edilen malzemeler ve yöntemlere yeni bir görüş açısı kazandırmaya da yarayacak.
Kızılötesi spektroskopisi kullanılarak araştırmacılar bu el yazmasının ressamının normalde freskler ile ilişkilendirilen pigment bağlayıcıları kullanarak kişiye özgü bir yoldam sahibi bulunduğunu buldu
© Lorenzo Monaco, Yakarış Eden Peygamber, 1410/1413, ince parşömen üstüne minyatür, Ulusal Sanat Galerisi, Washington, Rosenwald Koleksiyonu
Sanat tarihçileri ve koruma uzmanları, pigmenti taşımak için kullanılan Arap zamkı yada yumurta akı şeklinde organik bağlama araçları ile pigmentler şeklinde, sanatçılar tarafınca kullanılan malzemeler hakkında detaylı bilgiye gerekseme duyuyor. Bazı durumlarda çözümleme için sanat kitabından ufak örnekler almak yada çalışılan eserin ufak bir alanına görüntüleme tekniklerini uygulamak mümkün oluyor. Sadece günümüze kadar, emek vermeyi tamamiyle kullanılan malzemeler cinsinden gözden geçirmek zor idi.
Ulusal Sanat Galerisi, Washington, DC’de uzman görüntüleme bilimcisi olarak çalışan John Delaney bir araştırma ekibine öncülük ederek yeni bir aygıt geliştirmelerini sağlamış oldu. Delaney, şöyleki açıklıyor: “En uygun şekilde tasarlanmış hiper-spektral haritalama kameraları kullanarak, molekülün yapısı ile daha direkt ilişkili titreşimsel özelliklere bakmak için yakın kızılötesi yöntemini kullandık”. “Buradaki mesele, kullanılan kameraların parlak ışıkta emek harcaması idi, oysaki ışıklandırılan el yazmalarında yalnızca oldukca düşük şiddette bir ışık kullanılabilir”.
Araştırma ekibi, geliştirdikleri sistemi kullanarak bir el yazmasından E harfini gösteren bir yaprak ve İtalya’da Lorenzo Monaco isminde bir keşiş tarafınca tuvale aktarılan ve resmi yukarıda bulunan “yakarış eden peygamber” resmini inceledi. Beyaz bir ışık deposu, sanat eserine doğru yöneltiliyor, yansıyan ışın toplanıyor, bir spektrum haline dağıtılıyor ve çözümleme ediliyor. Araştırma ekibi, bu yöntemin çalışmasından oldukca memnun oldu. Delaney, şöyleki devam ediyor: “Bu yakın kızılötesi titreşim bantları zayıf ve ‘kirli’ gözüküyor”. “Bunu yapmak kolay bir şey değil ve insanoğlu, teşhis amacıyla bu şekilde düşük şiddetli ışıklı koşullar altında bu tarz şeyleri kullanmamıza şaşırıyor. Dürüst olmak gerekirse, bu bizlere de birazcık sürpriz oldu”.
Alımlı şekilde, teknik diz çöken peygamber kısmındaki bağlayıcı içinde yağ varlığına ilişik işaretler buldu. Sadece boyanın geri kalan kısmında yağ izine rastlanmadı. Delaney’e gore, bu yağ yalnızca yumurtanın akı değil, tamamının kullanılmasından ileri gelen ve tempera (yumurta zamkı) olarak malum bir bağlayıcıdan geliyor olabilir. Yumurtadaki zamklı kısmın kullanılması şaşırtıcıdır, bundan dolayı geleneksel kaynaklara gore Arap zamkı ve yumurta akı bağlayıcı olarak geniş seviyede kullanılmıştır. Bu buluş, söz mevzusu sanatçının kendine özgü bir stile haiz bulunduğunu, muhtemelen daha önceki, yumurta zamkının daha geniş seviyede kullanıldığı açık oturum ve fresk çalışmalarından esinlenerek yaptığını gösteriyor.
Londra’daki Ulusal Galeri’de bilimsel etkinlik müdürü olarak vazife meydana getiren Ashok Roy emek harcamadan etkilendiğini belirtiyor. Roy şöyleki konuşuyor: “Bu emek harcama görkemli ve sanat eserlerinin üstündeki araştırmalarda büyük bir ilerlemeyi gösteriyor”. “Boyaya ilişik mikro örnekler almanın imkânı olmadığı için, elyazmalarındaki boyada kullanılan bağlayıcı ortamı idrak etmek oldukca güç”. Roy, sözlerini şöyleki bitiriyor: “Araştırmacıların geliştirdiği teknik, ışıklandırılan el yazmalarının ve bu türden öteki herşeyin teknolojisindeki tarihsel gerçekleri tanımlamak için oldukca mühim olacaktır”.
Aktaran: Simon Hadlington
Kaynaklar http://www.rsc.org/chemistryworld/News/2012/April/medieval-art-illuminated-manuscript-near-infrared-spectroscopy-analysis.aspP Ricciardi et al, Angew. Chem., Int. Ed., 2012, DOI: 10.1002/anie.201200840
 
 
0 Yorumlar